SpaceX bu yıl içinde Starship’i üçüncü kez uçurmaya hazırlanıyor. Şirket ek olarak bu uçuşla beraber, süper soğutulmuş roket yakıtını uzayda uzay aracına yüklemeyi de deniyor olacak.

4.2 milyar dolar’lık kontratla NASA’nın Artemis III ve IV görevleriyle astronotları Ay yüzeyine indirmek için, milyarder Elon Musk’ın uzay şirketi NASA’nın en büyük umudu. Bunu başarmak içinse SpaceX ilk olarak Starship’i başarıyla fırlatmalı, arkasından da düşük yörüngede uzay aracına yakıt ikmali yapmayı başarmalı. Bu konsepte “kryojenik yakıt ikmali” adı veriliyor ve düşük yerçekimli bir ortamda daha ilkin yapılmış bir şey değil.

NASA’nın 55 yıl sonrasında astronotları Ay’a gönderme planı, ajansında kendi Orion uzay aracının yanı sıra SpaceX’in Starship aracına da gereksinim duyuyor. Orion’la mürettebat Ay yörüngesine kadar gidecekken, Starship’le beraber astronotlar bu araca geçerek Ay yüzeyine iniş yapacaklar. Bu geçiş ya hemen hemen inşa edilmemiş olan ve Ay’ın yörüngesinde bulunacak uzay istasyonundan ya da bir uzay aracından diğerine direkt olarak yapılacak.

Amerikan uzay ajansı, Artemis III göreviyle Ay’aa ilk kere bir bayan ve siyahi insanı götürmeyi hedefliyor. Sadece Starship’in iki uçuşunun da patlamayla neticelenmesi, ister istemez NASA’nın Ay’a iniş görevlerinin en azından 1 yıl ertelenmesinin arkasında sebep benzer biçimde görünmesine de niçin oluyor.

NASA’nın Ay’dan Mars’a projesinden görevli yöneticisi Amit Kshatriya, yakıt transferi mevzusuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Boca Chica’da (SpaceX’in Cenup Teksas’taki hususi uzay üssü) yaptıkları kontrol uçuşlarıyla görkemli ilerlemeler kaydediyorlar. Sadece yakıt transferi ve Dünya’dan ayrılma aşamasındaki öteki bazı hedefler oldukça zorlayıcı olabiliyor.”

NASA niçin uzayda bir yakıt deposu istiyor?

NASA ve ticari ortakları, uzay araçlarının daha uzun süreler ve daha uzak mesafelere seyahat edebilmesini sağlamak amacıyla uzayda “benzin istasyonları” kurmakla ilgileniyor. İlerde yapılması planlanan görevlerde Ay’da bulunan buzdan, molekülleri hidrojen ve oksijene ayırarak üretilen yakıtın kullanılması düşünülüyor. Eğer mühendisler uzayda süper soğutulmuş sıvıların iyi mi depolanabileceğini çözerse (bunlar Dünya ya da başka bir yerde üretilebilen yakıtlar olacak), bu sayede Ay’da sürdürülebilir istasyonlar ve gelecekte Mars’a düzenlenmesi kabul edilen görevler de mümkün olacak.

NASA, 10’dan fazla şirkete 370 milyon dolar yatırım yaparak, yakıtın uzayda depolanıp aktarılabilmesini sağlayacak değişen teknolojinin geliştirilmesini umuyor. Bu yatırımın içinde, SpaceX’in bir depodan uzay aracına, yörüngedeyken aktarılması denemesi için sağlanan 53 milyon dolar da bulunuyor.

Amerikan uzay ajansı, Artemis programının teknik risklerini ve maliyetlerini azaltmak amacıyla, Ay’a iniş meydana getirecek araçlar için hususi şirketleri kullanmaya karar vermişti. İlk seçilen SpaceX oldu, arkasından da Amazon’un sahibi milyarder Jeff Bezos’un Blue Origin şirketi de 2029’dan ilkin düzenlenmesi planlanmayan Artemis V görevi için seçildi.

Orion mürettebatı Ay yörüngesine taşıyacak, arkasından da Starship astronotlarla uzayda buluşarak, yolculuğun son ayağı olan Ay yüzeyine inişi gerçekleştirecek.
Fotoğraf: NASA

SpaceX’in “Starship” olarak malum ortalama 120 metrelik roket ve uzay arac, derin uzaya yüklü oranda kargo ve kalabalık mürettebatı götürmek için tasarlandı. Starship’in 4.5 milyon kilo’lık sıvı metan ve oksijenden oluşan bir yakıtı bulunuyor. Bu yakıtın büyük bir kısmı da Dünya’nın yerçekiminden kurtulmak amacıyla kullanılıyor.

Yörüngede yakıt transferi iyi mi yapılacak?

Ay’a kadar kalan 385 bin kilometreyi geçebilmek için Starship’in tüm yakıtını tüketmesi gerekecek. SpaceX’in planı ise, Starship’in tanker versiyonlarını düşük Dünya yörüngesine göndererek, uzayda bir yakıt deposu oluşturmak. Yolcu taşıyan bir Starship’de sonrasında depolardan biriyle kenetlenecek, yakıt ikmali gerçekleşecek ve Ay’a giden yolcuğun kalanını tamamlayacak.

Blue Origin de bununla beraber Ay yolculuğu için yörüngede yakıt ikmaline gereksinim duyuyor.

SpaceX’in alan kişi operasyonları ve entegresyonundan görevli başkan yardımcısı Jessica Jensen, mevzuyla ilgili şunları söylüyor: “Yörüngede yakıt ikmali kulağa karmaşık ve ürkütücü geliyor. Oldukca büyük ve zor bir iş benzer biçimde görünüyor fakat bu işleri parçalara ayırdığımızda, neredeyse tüm karmaşık olan paraçaları kendi operasyonel programlarımızda hallettik.”

NASA astronotları, bir Orion uzay gemisi prototipine kenetlenme yuvasını kontrol ediyor.
Fotoğraf: NASA / Radislav Sinyak

Starship’in üçüncü yörüngesel kontrol uçuşu

Öteki taraftan NASA ise bu zorluklar mevzusunda daha davranışlarında ölçülü davranıyor. Orion ve Starship fırlatmalarının uyumu, Kshatriya’ya nazaran “mühim bir koordinasyon zorluğu”.

SpaceX önümüzdeki şubat ayında yörüngedeki ilk testi, 11 metrik ton sıvı oksijeni Starship içindeki tanklar içinde aktarmayı deneyerek gerçekleştirecek. Bu da iki vapur içinde yakıt aktarımına giden yolun ilk aşaması.

Sadece bir uzay tankerine bu yakıtın ulaştırılmasında gerekecek olan fırlatma sayısı da gizemini koruyor. Rakip Blue Origin, SpaceX’in teklifinde ardı ardına 16 fırlatma gereceğini söylüyor. Musk ise X’te yapmış olduğu açıklamada bu sayının büyük olasılıkla fazlaca zor bulunduğunu, dört ya da sekiz fırlatmanın kafi olacağını söylemiş oldu.

Artemis’le ilgili meydana getirilen bir telekonferansta ise Jensen bu sayının 10 civarında bulunduğunu belirtti.

SpaceX süratli yakıt aktarımında kendine güveniyor

Bu operasyon için kaç tane başarıya ulaşmış fırlatmanın öneminin haricinde, SpaceX yetkilileri geçmiş görevlerden itimat tazeliyor Süratli yakıt aktarımı ilgi çekici görünse de SpaceX halihazırdaki Falcon 9 fırlatmaları için birkaç saat arayla fırlatma gerçekleştirebilmişti.

Şirket hatta dönerek aynı fırlatma rampasını da birkaç gün içinde yeniden kullanabileceğini de gösterdi.

Artemis I’in ilk uçuşunda Orion uzay aracı Ay’dan Dünya’ya dönüyor.
Fotoğraf: NASA

Dahası Jensen, SpaceX’in buluşma ve kenetlenme manevraları benzer biçimde yakıt transferinde ehemmiyet taşıyan aşamalarda da deneyimi bulunduğunu belirtti. Dragon uzay aracı bugüne dek Internasyonal Uzay İstasyonu’na 30’dan fazla kenetlenmiş durumda.


Elisha Sauers’ın makalesini Özgür Yıldız Türkçeleştirildi.