Girişimcilikte başarılı olmak için her zaman parlak fikir ve finansman yeterli değildir. Başarı için sihirli bir reçeteden bahsetmek mümkün olmasa da yeni kurulan şirketlerin hangi adımlarda hata yaptığına dikkat etmek bir yol haritası çıkarmakta faydalı olabilir.

Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan bir analize göre, yeni girişimcilerin şirketlerinin kuruluş aşamasında en çok yaptıkları hatalar şöyle sıralanıyor:
İşte yeni girişimcileri başarısızlığa götüren 10 kusurlu hareket:
Tek Başına Olmak 
İş geliştirme sürecine dahil olan tek kişi sizseniz, o projenin şekillendirilebilir olmasını beklemek biraz umutsuzca olabilir. Fikriniz ne kadar iyi olursa olsun pazarlama, halkla ilişkiler, web tasarım, satış gibi konularda uzmanlardan destek almalısınız. Yönetici asistanı, satış temsilcisi ve hatta deneyimsiz çalışanları işe almak bile ilk aşama büyük bir maliyet yükü getirecektir. Ancak yine de, diğer insanları işin içine dahil etmenin işi daha karlı hale getirebileceği fikrini değerlendirmeye almanız da fayda var.
Çok Fazla Kişiden Tavsiye Almak 
İşinde uzman kişilerden tavsiye almak her zaman için faydalıdır ve özellikle başarılı adımlarla şirketlerini zirveye taşımış insanlar, bu sayede henüz kuruluş aşamasında şirketlerinin önünü açabilir. Ancak aynı konuda çok fazla insanın fikrine danışmak, kendi kararınızı ertelemenize ve şirketinizi kuruluş aşamasından bir adım ileriye götürememenize neden olabilir.
Sonuç Getirmeyecek Ürünlere Çok Para Harcamak
Başarılı bir şirketin temeli genelde başarılı ürünlerle atılır. Ancak bir ürün üzerine çok fazla zaman harcayan girişimciler, ürün yerine satış organizasyonuna odaklanan rakiplerinin karşısında geride kalabilir. Ürüne harcadığınız kadar bu ürünün pazarının dinamiklerine, pazarlama stratejisine ve satış ağına da mesai ve sermaye harcamalısınız.
Çok Küçük Bir Piyasayı Hedef Almak
Girişimcilerin ilk işlerinde riski de azaltmak amacıyla daha küçük kitleleri hedef alarak adım attıkları görülür. Ancak yapılan işin başarılı olup, hedeflediği piyasaya sığmamaya başlaması durumunda bazı sıkıntılar baş gösterebilir. Bu yüzden en iyisi, şirketinizin payı küçük kalsa bile daha büyük piyasalar hedeflemek ve ona göre temkinli adımlar atmak olacaktır.
Pazara Doğru İş Ortakları Olmadan Girmek
Halihazırda sizin adınızı duyuracak, aracı kurumlar, üretim temsilcileri ya da halkla ilişkiler şirketlerinin bulunduğu bir piyasada yükselmek, yeni girişimciler için oldukça kolaydır. Tekstil, gıda, medya ve diğer büyük sektörlerde işler genelde bu şekilde yürür. Ancak küçük girişimlerde kadar şanslı olamayabilir. Bu yüzden bir işe başlamadan önce, işinizin önünü açacak ve sizi yönlendirecek kurumların bir listesini yaparak işe başlamak çok daha avantajlı olabilir.
Müşterilere Çok Para Ödemek
Reklam için çok para harcamak, potansiyel müşteri sayısını artırabilir ancak şirketinizin reklamlara harcadığı paranın geri dönüşünün kar olarak yansıması gerekir. Bu nedenle, reklam harcamaları konusunun ince elenip sık dokunulması ve her türlü alternatifin değerlendirilerek en çok fayda sağlayacak reklam araçlarının kullanılması gerekir.
Küçük Bir Sermayeyle İşe Başlamak
Yeni kurulan birçok şirket sadece ofis kiralamak, gerekli ekipmanları satın almak ve müşterileri kapılarına getirecek reklamlar hazırlamak için finansmana ihtiyaç duyacaklarına inanır. Ancak, çalışanlarına ödeyecekleri maaşları, vergileri ve sigorta bedellerini hiç hesaba katmazlar. Bu yüzden, şirketin kuruluş aşamasında her türlü hesaplamanın yapılması gerekir.
Çok Fazla Sermayeyle Başlamak
Kulağa çok doğru gibi gelmese de, bir işe çok fazla sermayeyle başlamak da zaman zaman sorun yaratabilir. Ellerinde çok fazla nakit kaynak olan şirketler, çok gereksiz harcamalar yapıp, ellerindeki kaynakları tüketme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
İş Planı Olmadan İşe Başlamak
Bütün şirketlerin resmi bir iş planı yapması gerekir. Yeni şirketler ise büyümek için önemli oranda sermayeye ve ne zaman kar etmeye başlayacaklarını ve hedefledikleri noktaya nasıl varacaklarını gösterecek ciddi iş planlarına ihtiyaç duyar.
İş Planı Üzerine Çok Fazla Düşünmek
Bazı girişimciler, gözü kara bir şekilde temelsiz planlarla işe başlasalar da bazıları atacakları adımlardan yüzde 100 emin olmadan harekete geçmemeyi tercih eder. Bu şekilde önlerine çıkan fırsatları kaçırıp, ince eleyip sık dokumanın bedelini oldukça ağır bir şekilde ödeyebilirler.  İş planında her detayı çok fazla irdelemek, şirketi hareketsiz bırakarak rakiplerinin gerisinde kalmasına neden olabilir.