Atlara niçin gözlük takıyorlar

‘Vakalara at gözlüğü ile bakmak’ ifadesi bir kişinin bir vakaya tek bir açıdan baktığını, ona  etken olan öteki vakaları yada faktörleri göremediğini yada görmek istemediğini  anlatmak için kullanılır.

Aslen atlar için takılan gözlük, biçim olarak bile gözlüğe benzemez, onların görüş  kapasitelerini arttırmak için değil aksine azaltmak için takılır.

Atın evcilleştirilmesi, insanoğlunun dostu olarak en ağır işlerde destek olması, binek hayvanı  olarak daha uzak bölgelere ulaşmasını sağlaması, savaşlarda ölüme birlikte gitmesi o denli eskilere dayanır ki bildiğimiz atın yabani soyu hakkında hiçbir data yoktur. Bugün steplerde yaşlı bir aygırın önderliğinde sürüler halinde yaşayan ve yabani olarak vasıflandırılan atların evcil atlardan türeme oldukları hepimiz tarafınca kabul edilir.

Canlıların gözlerinin algılayıp beyine bildirdikleri üç ana husus vardır: Şekil, renk ve mesafe. Bilhassa avcı olmayan otobur hayvanlar için tehlikeyi uzaktan sezip, iyi bir mesafe tahmini yaparak kaçabilmek fazlaca önemlidir.

Atlar her iki yandaki gözleri yardımıyla hem önlerini hem de arkalarını görme kabiliyetine sahiptirler. Ne var ki gözleri birbirlerinden fazlaca uzaktadırlar. Bu da at için cisimlerin mesafelerini tespit bakımından büyük bir zafiyet yaratır.

At arkasından ya da taraftan yaklaşan tehlikeyi görür fakat tehlikenin ne kadar yakın yada uzakta bulunduğunu kavrayamaz. Nesneleri neredeyse iki misli büyük gören at tehlikeyi olduğundan daha yakındaymış şeklinde algılar. Bu yüzden de devamlı kaygı içindedir.

Yarış atlarına koşu esnasında yandaki hemcinslerinden ürkmemeleri için yan taraflarını görmelerini engelleyecek gözlükler konulurken at otomobillerini çekenlere bir tek önlerini görmeleri, öteki yönlerde olan hareketlerden etkilenmemeleri için gözlük takılır. Şu demek oluyor ki at gözlüğü ile bakmak insan için pozitif yönde bir davranış değildir fakat atlar için durum farklıdır.