Devekuşları niçin başlarını kuma gömerler?

Bu inanç ve görüşün nereden kaynaklandığı bilinmiyor. Güya devekuşu başını kuma  gömünce düşmanlarını ve gelecek tehlikeyi görmez, onun için de rahatlarmış. Cenup  Afrika’da 80 yıl süresince meydana getirilen gözlemlerde bu şekilde bir vaka görülmemiştir. Hiçbir  devekuşu kafasını kuma gömmeye girişim etmemiştir. Aslına bakarsan bunu yaparlarsa  boğulacakları da kati.

Her ne kadar beyinleri gözlerinden ufak olsa da, kuş dünyasının en akıllılarından  olmasalar da, devekuşları kendilerini gizlemek için başlarım kuma gömecek kadar da  aptal değillerdir. Bu görüntünün aslolan sebebi devekuşu yavrularının yırtıcı hayvanların  saldırılarına karşı açık ve korumasız olmalarıdır. Onlar erişkin devekuşları şeklinde süratli  koşup kaçamazlar. Bir tehlikeyi sezdiklerinde ansızın kendilerini bulundukları yere  bırakarak, hareketsiz kalıp çevreye uyum sağlayarak düşmanlarının dikkatlerinden  kaçtıklarını umut ederler.

Anne devekuşları kimi zaman tüm vücutlarını, kanatlarını da açarak toprak üstüne  yatırırlar ve yavrularını güneşin kavurucu etkisinden korumaya çalışırlar. Ek olarak  devekuşlarının dinlenirken boyun kaslarını rahatlatmak için yada fazlaca sık olmasa da  uyurken kimi zaman bu pozisyonu aldıkları biliniyor. Hatta bir görüşe gore, bu pozisyonda  kafalarını yere dayayıp düşmanlarının ayak seslerini dinledikleri de ileri sürülüyor.

Daha yumurtadan çıkar çıkmaz erişkin bir tavuk büyüklüğünde olan devekuşu  yavrularının uzun boyunları çoğu zaman bej rengindedir ve üzerlerinde siyah çizgiler  vardır. Bu renklerle otların renkleri ve gölgeleri karışarak iyi bir kamuflaj imkanı sağlar.  Bu durumda otların aralarına başlarını soktuklarında vücutları görünürken boyun ve baş kısımları görülmez. Görülmeyen başın kurna gömülmüş şeklinde insanoğlu tarafınca  algılanmasının sebeplerinden biri de bu olabilir.

Bu tip uçamayan büyük kuşların başlarını kuma gömme şeklinde aptalca bir müdafa  sistemine aslına bakarsanız gereksinimleri yoktur. İşitme ve görme duyuları son derecede iyidir.  Boylarının da pozitif yanları ile çevreyi fazlaca iyi gözleyebilirler. Düşmanı öteki av adaylarından  ilkin sezebilirler.

3 metrelik boylarına ve 100 – 150 kilogramlık ağırlıklarına karşın saatte 50 kilometre  hızla koşabilirler. Köşeye sıkıştıklarında ise kolay teslim olmazlar. Oldukca seri ve güçlü  tekme atabilirler, uzun boyunları yardımıyla düşmanı yaklaştırmadan savaşım  edebilirler.