Hazreti Musa aleyhisselâm’ı, Nil Nehri’nde bir sandık içinde bulup da, Firavun’un sarayında büyütüp yetiştiren ve kendisine iman ederek, cennetin yüksek mertebelerini kazanan büyük hanımlardandır. Firavun’un karısı olmasına rağmen imanında sebat etmiş ve bu zalimin ağır işkenceleri altında şehid edilerek öldürülmüştür.
Hz. Asiye’nin Israiloğullarından bir kadın veya Firavun’un amcasının kızı olduğuna dair rivâyeder vardır. Islâmî kaynaklarda ismi Asiye binti Müzâhim olarak geçer. Hz. Musa’ya iman eden bir kadının tandıra atılarak yakılmasından etkilenip iman etmiş olduğu rivayeti yanında, Musa aleyhisselâmın sihirbazlara galebe çalmasından sonra iman ettiği de söylenmiştir.
Hz. Asiye’nin dünya kadınlarının en büyükterinden olduğuna dair peygamberimizin hadisleri vardır. Bunlardan biri Buhari’de şu şekilde kayıtlıdır:
“Erkeklerden çoğu fazilette kemâle erişti. Halbuki kadınlardan yalnız Firavun’un karısı Asiye ile Imran’ın kızı Meryem’den başka hiç biri kemâle erişemedi. (Ümmetimin kadınlarına karşı) Aişe’nin fazileti de tiridin, başka yemeklere karşi fazileti gibidir.” (Buharı Muhtasarı, C:9, S. 148)
Gerek Kur’an âyetlerinde övülmesi, gerekse hadisi şeriflerde methedilip yüceltilmesi sebebiyle bazı İslâm âlimleri Hz. Asiye’nin nübüvvetine kail olmuşlardır. Genellikle kabul görmemesine rağmen İmam-ı Eşari; aralarında Hz. Havva, Sâre, Hz. Musa’nın annesi, Hacer, Asiye ve Hz. Meryem’in bulunduğu altı kadının nebilerden olduğunu söylemiştir. Maturûdî akaidine göre fazilederi ne kadar yüksek olursa olsun kadınlardan peygamber gelmemiştir.
Hz. Asiye’nin Musa aleyhisselâma iman ettiğini gören Firavun, önce onu bu imanından vazgeçirmeye çalışmışsa da muvaffak olamamış, bunun üzerine kendisine işkence etmeye başlamıştır.
Sonunda hanımı için yere dört kazık çaktırmış, elleri ve ayaklarını o kazıklara bağlatarak, yukardan attırdığı büyük bir kaya parçası ile vahşice kadetmişur. Bu esnada Hazreti Asiye’nin güldüğünü ve sevinç içinde can vermekte olduğunu gören Firavun: “Şunu tutan deliliğe bakınız ki, işkenceler içinde gülüyor!” demiştir.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Allah iman edenlere de Firavun’un zevcesini bir misal olarak irad etti. O vakit O: “Ey Rabbim! Bana, katında, Cennet’in içinde bir ev yap. Beni Firavun’dan ve onun kötü amel ve hareketlerinden kurtar.
Beni o zalimler güruhundan selâmete çıkar.” demişti. (Tahrim Sûresi: 1 I)