Basit takasın satış ve karşı satış şeklinde iki ayrı işleme bölünmesi ve bunların birbirinden bağımsız iki ayrı sözleşmeyle yapılarak, söz konusu iki sözleşmenin bir protokolle birbirine bağlanması işlemine karşıklı satın alma veya paralel barter denir. Karşılıklı satın alma anlaşmasındaki her bir işlemde, ödeme döviz cinsinden yapılmaktadır. İki ödeme akımı birbirini kısmen ya da tümüyle dengelediği için net döviz kaybı veya kazancı çok az olmaktadır. Bu işlemde banka kredilerinden ve dış ticaret sigorta işlemlerinden yararlanılması mümkündür.
Karşılıklı satın alma anlaşmalarında, karşı satın alınan mal değerinin, satışa konu olan mal değerine bölünmesine KSA Oranı denir. Bu oran 100 ise, yapılan ihracat kadar ithalatta bulunulacaktır.
Uygulamada bu oran % 15-50 arasında değişmektedir. Oranın büyüklüğünü etkileyen ilk faktör, ihraç mallarının ithalatçı ülke açısından öncelik derecesidir. Özellikle geçmiş dönemde Doğu Bloku ülkelerine lüks ve tüketim malı niteliğindeki ürünleri ihraç edebilmenin tek yolu, karşılıklı satın alma taahhüdünde bulunmaktır. Çünkü sosyalist ülkeler, bu maddelerin ithalatına döviz ayırmamaktadırlar. İkinci faktör, ticarete konu olan malların niteliğidir. Döviz karşılığı satışı kolay olan mallarda KSA Oranı yüksektir.
Karşılıklı satın alma yöntemiyle ile ticarette, ilk satış ve karşılıklı satın almanın eş zamanlı olması şart değildir. Karşılıklı satın alma yükümlülüğünü yerine getirme süresi birkaç aydan başlar ve en fazla 3-4 yıla kadar uzayabilir. Yükümlülüğün, süresi içinde yerine getirilememesi halinde, yerine getirilmeyen taahhüt değerinin genellikle %5 ile %50’si arasında değişen oranlarda ve dövizle tazminat ödenmesi şart koşulur.
Mc Donell Douglas firmasının, 1966’da Yugoslavya’ya DC-9 uçakları satarak, karşılığında söz konusu ülkeden jambon, şarap, kuru sebze gibi mallar ithal etmesi ve Fransa’nın Exocel füzeleri karşılığında Irak’tan petrol satın alması, karşılıklı satın almaya örnek teşkil etmektedir.