Maaş müzakereleri, genel olarak stresli fakat iş görüşmelerinin ya da bir işte devam ederken zam istemenin kaçınılmaz bir parçası olarak kabul edilir. Hepimiz yüksek bir maaşla işe girme ya da işini devam ettirme hedefini gerçekleştirmek ister fakat bu durum pek fazlaca tuzakla beraber gelme eğilimindedir. İlgili kişilerle maaş görüşmesini gerçekleştirirken söylenmemesi ihtiyaç duyulan bazı kelimeler ve ifadelerin bilinmesi önemlidir. Stratejik Yönetim Danışmanı Canan Duman, söylenmemesi gerekenleri kaleme aldı.

“İdeal maaşım…”

Bu, bir iş görüşmesi esnasında potansiyel işvereninizin bilmesi ihtiyaç duyulan bir informasyon değildir. Bunu söylemeniz, yüksek bir ücret alacağınızı güvence etmez, o daha yüksek bir maaş ödemeye istekli olsa bile.

“Benzer durumdaki/pozisyondaki çalışanlar”

Patronunuzdan daha yüksek bir maaş talep etmeden ilkin birazcık araştırma yapmak daima önemlidir. İş arkadaşlarınıza ne kazandıklarını sormaktan çekiniyorsanız, başkalarının ne kazanılmış olduğu hakkında bir düşünce edinmek için benzer yaşam maliyetine haiz alanlarda karşılaştırılabilir iş unvanlarına ve sorumluluklarına göz atabilirsiniz. Bu, görüşme masasına geldiğinizde aklınızda uygun bir orana haiz olmanıza destek olacaktır.

“Bence hak ediyorum…”

Hak ettiğinizi düşündüğünüzü dile getirmek, bir şeyden güvenilir olmadığınızı belirten eylemsiz bir cümledir ve potansiyel işvereniniz bu cümleyi bir güvensizlik olarak yorumlayabilir. Bu cümlenin maaş müzakerelerinde kullanılmamasına itina gösterilmelidir.

“Umuyordum”

Eylemsiz kelimeler yada ifadeleri mesela “umuyordum”u kullanmak, istediğiniz şeyi asla beklemiyormuşsunuz benzer biçimde görünmenizi sağlar. Bunun yerine, şirkete ne kadar kıymet katabileceğiniz mevzusunda kendinizden güvenilir bir halde konuşmalısınız.

“İstiyorum yada ihtiyacım var”

“İstiyorum yada ihtiyacım var demek yerine şöyleki olsaydı daha rahat olurdum…” demek daha etkilidir. İşte burada incelik devreye girer. “İstiyorum” yada “ihtiyacım var” demek, bazı işverenlere aşırı agresif gelebilir. Tehdit edildiklerini hissettiklerinde, size istediğinizi verme olasılıkları fazlaca daha düşük olacaktır. Talepte bulunmak yerine, amacınızı iletmeye yönelik daha yumuşak bir ifade kullanmalısınız.

“Sormaktan nefret ediyorum…”

Maaşınız hakkında konuştuğunuz yada daha fazlasını talep ettiğiniz için özür dilemeyin. Bunun yerine, şirket için yaptığınız yada yapabileceğiniz her şey için bu artışı hak ettiğinize inanarak müzakereye girin.

“Başka bir yerle anlaşmak zorunda kalacağım…”

Masada başka tekliflerin olması mükemmel olsa da, çekip gitme tehdidinin riskli bir hareket olduğuna dikkat edilmelidir. Bunun yerine şirkete, başka teklifler aldığınızı söylemek sadece en fazlaca bu şirketle emek harcamayı istediğinizi vurgulamak daha etkilidir.

“Pazar araştırması”

Sektörünüz ve maaş ortalamalarınız hakkında araştırma yaptığınızı belirtmek ve istatistiklere dayalı olarak belirli rakamlardan bahsedebilmek kendinizi daha güvende hissetmenize destek olacaktır.

“Mümkün olduğunca esnek olmak isterim.”

Bu, şirket için emek harcama (yada çalışmaya devam etme) arzunuzu gösterirken, maaş görüşmeleri esnasında kendinizi savunmaya devam etmenin başka bir örneğidir. Ne kadar esnek olmak istediğinizi ve ekibin bir parçası olmaktan ne kadar heyecanlı olduğunuzu dile getirin.

“Kıymet”

Bu, bir çalışan olarak kendi değerinizden ve şirkete getirebileceğiniz değerden bahsettiğiniz yerdir. Artan gelir, daha çok alan kişi vb. getirseniz de patronunuza onlara ne getirdiğinizi hatırlatın, bu istediğiniz maaşı niçin hak ettiğinizi daha somut bir halde gösterecektir. Rakamlar daima bu şekilde bir durumda konuşur.

“Bunu yapabilirseniz, ben varım.”

Masada somut bir rakamın olması, bu tür toplantılarda ortaya çıkan belirsizliğin bir kısmını azaltabilir. İşvereniniz de minimum sizin kadar müzakerelerin uzamasından kaçınmak isteyecektir. Bu yüzden onlar için açık ve öz bir halde bir sayı belirtmek, belirsizliğe çözüm olacaktır.

“Teklifinizi değerlendirmek için vakit alabilir miyim?”

Birazcık netlik elde etmek için görüşme masasından uzaklaşmanın yanlış bir tarafı yoktur. Bu size tekliflerinin kafi olup olmadığını düşünmeniz için vakit vermekle kalmaz, bununla beraber kafi değilse karşı bir teklifte bulunmanız için sessiz bir an sağlar.

“Bu konudaki yardımınız için minnettarım.”

Görüşmeyi sonlandırırken, görüştüğünüz kişinin size destek bulunduğunu vurguladığınızdan güvenilir olun. Bu yoldaşlık duygusunu ve hepinizin bu işte beraber olduğunuz hissini besler.

“Gene de teşekkürler.”

Görüşme planlandığı benzer biçimde gitmezse ne yapmalısınız? Anlaşmazlığı bir anlaşmanın sonu olarak görmemeye çalışın, bunun yerine onu müzakerelerin bir başlangıcı olarak görün. “Bu konuşmayı yine ne vakit başlatabiliriz?” demeyi ve arkasından probleminin yanıtsız bırakılmasına izin vermemeyi sağlayın.

Gerçek şu ki, kimse maaş konuşmalarından hoşlanmaz. Fakat siz kendinizi savunmazsanız kimse de sizi savunmaz. İstediğiniz ve hak ettiğiniz şey için görüşme etme mevzusunda kelimelerinizi özenli seçmeyi öğrenin ve kendi güveninizi oluşturmak için evde sesli ergonomik yapın. Hazırlığınızı yaparak müzakereye girin. Bir çalışan olarak kendi değerinizi hatırlamanız, patronunuzun da bunu görmesine destek olacaktır. Değerinizin ne işe yaradığını sormaktan asla korkmayın!