Halk, Tekke ve Divan edebiyatı şairleri üzerinde etkisi asırlar boyunca devam etmiş olan Şair Nesîmî 14. yüzyılın sonlarında doğmuştur. Doğduğu yer hakkında çeşidi rivâyeder vardır. O’nun Şiraz’lı, Tebriz’li, Diyarbakır’lı Bağdat yahut Nusaybin’li olduğu söylenmiştir.Türkçe, Arapça ve Farsça şiirleriyle haklı bir üne kavuşan Nesîmî, genç yaşlarda iken, sapkın tarikadardan olan Hurufîliğin kurucusu Şeyh Fadlullah Hurûfî ile tanışmış ve onun müfrit bağlıları arasına girmiştir. Görüşlerini yaymak için Iran ve civarından başka bütün Suriye, doğu, batı ve güney Anadolu’yu dolaşan şair, Türkçenin Oğuz Lehçesi’ne oldukça yakın olan Azerî Lehçesiyle yazdığı şiirlerle epeyce propoganda yapmış; sapkın görüşleri sebebiyle dönemin Mısır Hükümdarı El Müeyyed tarafından idamına hüküm verildikten sonra, 1418 yılında, Halep’te feci şekilde öldürülmüştür. Vefatı sırasında kırk-kırk beş yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir. Derisinin yüzülerek katledildiği rivayeti yaygın olmakla beraber, bu işin, boynu vurulduktan sonra gerçekleştirildiği ve cesedinin asılarak teşhir edildiği sanılmaktadır.
Kabri Halep’te ve halen ziyeratgâh olan bir türbe içindedir.