Sürücüler için ağırlık basma senaristliği: Bir kaza esnasında yoldan çıkıp suya dalan aracınız adeta batan bir tuzağa dönüşüyor. Francis Scott Key Köprüsü’nün çökmesi benzer bir felaketle karşı karşıya kalma korkusunu artırdı. Baltimore itfaiye teşkilatı yetkilileri, sonarın suya batmış araçlar tespit ettiğini sadece içeride kimsenin olup olmadığının belirsiz bulunduğunu dile getirmişti.

Maryland Valisi Wes Moore, köprüye çarpan ve çökmeye yol açan yük gemisinden gelen imdat çağrısının yetkililere köprü üstündeki vasıta trafiğini durdurmaları için süre verdiğini söylerken köprüdeki çukurları onaran bir ekipten iki işçi kurtarıldı; iki işçinin cansız bedenlerine ulaşılırken dört işçi ise hâlâ yitik…

Doğru koşullar sağlandığında sakin kalan sürücüler su altında kalan bir otomobilden kaçma şansına haiz. 2013’te, ABD’nin Maryland eyaletinde 22 yaşındaki bir karı, otomobili Chesapeake Körfezi Köprüsü’nün yanından 27 metre derinliğindeki suya düştüken sonrasında araçtan çıkmayı başararak hayatta kalmıştı.

Dışarı çıkmak için bir dakika…

Suya batan araçlar ve hipotermi mevzusunda çalışan termal fizyoloji uzmanı Prof. Gordon Giesbrecht, yolcuların kendilerini batan bir otomobilden kurtarmak için bir dakikaları bulunduğunu dile getiriyor. Vasıta kısmen suya battığında bile hayatta kalma şansı zayıflamakta.

Prof. Giesbrecht, “Bir dakika averaj bir süre” diyor ve “Şöyleki ki pencereler kesinlikle 60 saniye süresince çalışacak; ne yaptığınızı biliyorsanız pencereyi 10 yada 15 saniyede açabilirsiniz” diye ekliyor. Şu maddeler Prof. Giesbrecht’e bakılırsa ezberlenmeli:

  • Güvenlik kemerlerini çıkarın
  • Pencerelerin açın
  • Ilkin evlatları alın
  • Derhal dışarı çıkın

Prof. Giesbrecht, “Birçok insan kapıları açmanız icap ettiğini düşünür lakin açmamalısınız. Otomobil giderek daha da derine gidiyor ve su cama ulaştığında camı bile açamayacaksınız. Bu yüzden mümkün olan en kısa sürede pencereyi açmalısınız” ifadelerini kullanıyor. Zira “kontağınız düşüş anında açık olduğundan” elektrikli camlar ortalama bir dakika daha çalışmaya devam edecek.

Ufaklıklara yardım ederken, ilkin en yaşı en büyük olanı dışarı itin, böylece daha minik yaşlarındaki yolculara yardım edebilirsiniz. Prof. Giesbrecht, yolcuları dışarı çıkarmaktansa “itmenin” daha kolay bulunduğunu, bu yüzden “bakmakla yükümlü olduğunuz kişiler” güvenli bir halde tahliye edilene kadar otomobilde kalmanız gerekiyor.

Derin sularda arabaların öncelikle burnu batar, bu yüzden arka camdan çıkarak birkaç saniye daha kazanabilirsiniz. Sürücü mahalinde bagaj kapağı için bir açma düğmesi var ise, o süre arkadan kaçabilirsiniz, sadece yerini bilmiyorsanız düğmeyi bulmak için süre kaybetmeyin.

Otomobil burun aşağı batmaya başladığında içerideki hava tükenmeye başlamış olacak zira herhangi bir hava kabarcığı arkadan dışarı çıkacaktır. Sığ suda otomobil yatay olarak alçalabilir, böylece yolcular sıkışmış bir hava boşluğunda kendilerini koruyabilirler sadece Prof. Giesbrecht bu senaryonun “oldukca ender” bulunduğunun altını çiziyor.

Kırılmaz lamine camlar…

Prof. Giesbrecht’e bakılırsa bir arabanın camını kırmak mümkün değil. Temperli cam yerine lamine cam kullanan otomobiller sert darbelere karşı dahi dayanıklıdır. Bu çerçevede gerçekleştirilen bir çalışmada kontrol edilen altı cam kırmaya hususi aletten hiçbiri başarı göstermiş olamadı. Camların bir köşesinde camın temperli yada lamine bulunduğunu tanımlayan bir ifade yer alır sadece bu bir tek ezberlediyseniz size destek sunar.

Prof. Giesbrecht, kendinizi kurtarmak için yalnızca bir dakikanız varken alet aramaya süre ayırmaya değmeyeceğini söylüyor. “Oldukca azca insan ilk etapta bir camı kırabilir” diyen Prof. Geisbrecht, “Suyun fiziği değiştiğinde elinizde çekiç olsa bile camı kıramazsınız” ifadelerini kullanıyor.

Vasıta suya girdiğinde nefesinizi denetim etmeniz, çevrenizi değerlendirmeniz icap ettiğini söylüyor. Prof. Giesbrecht, hipoterminin acil bir mesele olmadığını, bu sebeple bir kişinin kalbinin durmasına niçin olacak hipotermi durumunun ortalama bir saat sürdüğünü aktarıyor. Sadece boğulma hakikaten kaygı verici bir durum, bilhassa de suya daldıktan sonrasında paniğe kapılırsanız yada şoka girerseniz. Soğuk, kaslarınızı ve sinirlerinizi etkisiz hale getirebilir ve yüzme kabiliyetinizi kaybedebilirsiniz.

Prof. Giesbrecht şu eleştiri vurguyu yapıyor:

Soğuk suya girdiğinizde meydana gelecek ilk şey nefes nefese kalma, hiperventilasyon yada ağır nefes alma şeklinde soğuk şok tepkisidir. 1-10-1 prensibimiz var. Nefesini denetim altına almak için bir dakikanız var. Anlamlı hareketler yapabileceğiniz on dakika… Ve hipotermi sebebiyle bilincinizi kaybetmenden ilkin ortalama bir saatiniz var.

Kendinizi görünür kılın

ABD Ulusal Outdoor Liderliği Okulu Teton Valley’in müdürü Andy Blair, otomobilden kaçıp suya girdikten sonrasında kullanabileceğiniz çeşitli hayatta kalma ipuçları veriyor. Örneğin ayakkabılarınızı çıkarmayın. Açık suda yüzerken ve kayalar yada öteki keskin arazilerde çabalarken destek olabilirler.

Blair, “Eğer ayağınızda hakikaten büyük ve ağır çizmeler var ise bunlar daha çok engel teşkil edebilirler fakat kıyıya vardığınızda ayağınıza ayakkabı giymek isteyeceksiniz” diyor.

Giysilere de dikkat çeken Blair, akıntıya karşı akan suda üzerinizde süzülmenize yarayacak giysiler bulunmamasının “muhtemelen en fena durumlardan biri” olacağını ifade ediyor. Sadece suya takılabilecek bolca giysiler emniyete alınmalı. Zira vücudunuza daha çok oturan giysiler yüzey alanınızı ve suya maruz kalma oranınızı azaltacaktır.

Mesafe yada dayanıklılık seviyeniz sebebiyle kıyıya yüzmek bir seçenek değilse, yüzebilen bir yıkıntı parçasına tutunabiliyorsanız yada yapabiliyorsanız kendinizi daha büyük bir nesnenin üstüne çıkarabiliyorsanız ne âlâ… Ek olarak, elinizde arama kurtarma ekibinin yada çevredekilerin dikkatini çekebilecek bir eşyayı olması da avataj elde edecektir.


Kaynak: The Washington Post / Metin Aktaşoğlu tarafınca Türkçeleştirildi