Geleceği şekillendiren suni zeka her alanda olduğu şeklinde politika dünyasını da yakından ilgilendirir hale geldi. Yeni Zelanda, Japonya şeklinde ülkelerde aday olarak seçim yarışına katılan suni zeka uygulamaları bilhassa seçmen kitlelerinin analizi için kullanılabiliyor. En büyük münakaşa mevzusu ise yalan haber üretimi ve seçim güvenliği. Suni zeka odaklı teknolojiler geliştiren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Dil modellemeleri alanındaki son gelişmeler ve deepfake şeklinde teknolojiler toplumsal medyada yanlış bilgilerin bot ve düzmece hesaplar vesilesiyle yayılmasını kolaylaştırabilir. Sadece büyük veriyi çözümleme etmekte sağlamış olduğu olanaklar ile suni zeka, seçim güvenliği ve dezenformasyona karşı mücadelede katkı da sağlayabiliyor” diye konuştu.

Suni zeka, birçok ülkede değişik uygulama alanlarıyla seçim kampanyalarında kendine daha çok yer buluyor. 2016’daki ABD seçimleri ve İngiltere’nin Brexit oylaması şeklinde süreçlerde düzmece ve bot hesapların yarattığı manipülatif etkilerin suni zeka yardımı ile daha da artması beklenirken, bu mevzularda alınabilecek önlemler için de suni zekadan yararlanmak mümkün.

Suni zeka odaklı sürdürülebilir teknolojiler geliştiren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Suni zekada dil modellemeleri alanında yaşanmış olan son gelişmelerle beraber toplumsal medyada bot hesap oluşturmak ve düzmece haber üretmek oldukça kolaylaştı. ChatGPT şeklinde uygulamaları kullanarak daha naturel, etkileşim alabilecek paylaşımlar üretilebiliyor. Deepfake teknolojisiyle üretilen düzmece videolar, manipülatif bilgiler dakikada onlarca, yüzlerce paylaşım yapabilen bot hesaplar vesilesiyle hızla yaygınlaşabilir. Mesela, 2016’daki ABD seçimleri öncesindeki iki aylık süreçte 36 bin otomatik hesap üstünden 288 milyon kez retweet edilen 1,4 milyon paylaşım yapıldığı raporlara yansıdı. Bu paylaşımlar derhal sonrasında silmiş olduğu için fark edilmesi zorlaşıyor. Buna rağmen bu paylaşım trafiğinin ve düzmece hesapların tespit edilmesi için de gene suni zekadan yararlanmak mümkün. Büyük veriyi çözümleme etmekte sağlamış olduğu olanaklar ile suni zeka, dezenformasyona karşı mücadelede katkı da sağlayabilir” diye konuştu.

Türkiye’de geçen günlerde gösterilen bir araştırmaya gore de Twitter’da son iki ayda günlük trendlere giren her beş gündem etiketinden minimum birinin düzmece olduğu tespit edilmişti.

Cenup Kore’de cumhurbaşkanı talibi suni zekalı avatarı ile milyonlara ulaştı

Suni zekanın birçok ülkede değişik uygulama alanlarıyla seçim kampanyalarında da daha çok kullanıldığını söyleyen Dr. Erdem Erkul, “Suni zeka seçmen kitlesini çözümleme etmekte ve seçim kampanyalarında mühim avantajlar sağlayabiliyor. Mesela 2022’de Cenup Kore’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşıcılık talibi Yoon Suk-yeol’un suni zeka destekli dijital avatarı kısa sürede 7 milyondan fazla genç seçmenle metaverse ortamı üstünden buluşarak konuştu. Yanıtları gazete manşetlerine taşınan Yoon Suk-yeol bu destekle seçimi kazanmıştır. ABD’de ise Demokrat Parti’nin seçmenlerin toplumsal medyadaki siyasal eğilimlerini çözümleme ederek yaklaşan seçimler öncesi kampanya finansmanı için suni zeka yardımıyla kişiselleştirilmiş mektuplar yazdığı basına yansıyan haberler içinde. Öte taraftan suni zeka yalnız seçim kampanyalarında değil seçim ve sandık güvenliği anlamında da fırsatlar sunabilir. Mesela suni zeka destekli uygulamalar oy verme işlemlerinde kişisel asistan olarak görevlendirilebilir, sandık sonuçlarının takip edilmesinde hız kazandırabilir, geçmiş seçim sonuçlarıyla karşılaştırmalı çözümleme ortaya koyabilir, olağandışı durumların takibini kolaylaştırabilir” değerlendirmesini yapmış oldu.

Suni zeka seçimlerde aday olabilir mi?

Çin merkezli bir mobil oyun şirketinin CEO’luk görevine atanan “Tang-Yu” isminde suni zeka robotunu anımsatan Dr. Erkul, benzer uygulamanın politika dünyasında da yansıma bulduğunu dile getirerek “Yeni Zelanda’da 2018 senesinde meydana getirilen seçimlerde SAM isminde olan uygulama dünyanın ilk suni zekalı siyasetçisi olarak politika tarihe geçti. SAM’in iddiası vakit, yer kısıtlaması olmadan her an vatandaşların sorunlarını dinleyebilmesi. SAM ilk kullanıma girmiş olduğu günden bu yana hâlâ web sitesi üstünden seçmenlerin taleplerini dinliyor ve çözümlerini paylaşıyor. 2018 Rusya seçimlerinde de Yandex suni zekası Alice’i yaratarak seçimlere katılmasını sağlamıştı. Alice o seçimlerde Rus vatandaşlarından ortalama 25 bin oy aldı. Muhalif söylemler hakkında fikri sorulan Alice’in bu fikirleri dile getirenlerin cezalandırılması icap ettiğini söylemesi ise tepki çekmişti. Japonya’da ise suni zeka ile belediye seçimlerinde karşılaştık. Japonya’nın başkenti olan Tokyo’nun Tama ilçesinde belediye başkanlığı yarışına giren Mitchihido Matsuda adı verilen suni zeka uygulaması 4 bin oy alarak 3’üncü sırada yer aldı. Matsuda’nın seçim vaadi ise 100 kişiden 99’unun yönetiminden memnun kalacağı idi” ifadelerini kullandı.

Kanun yapıcıların suni zekayı gündeme alması gerekiyor

Tüm dünyada suni zekaya yönelik regülasyon tartışmalarının hız kesmeden sürdüğünü vurgulayan Dr. Erdem Erkul, Türkiye’de de kanun yapıcıların geç kalınmadan yasal düzenlemeleri gündeme alması icap ettiğini belirterek şunları açıkladı:

“Bu mevzuda ABD ticari açıdan faydacı bir yaklaşım sergilerken, AB tarafında ise kişilik hakları ve veri güvenliğinin gözetilmesi yaklaşımı ağır basıyor. Çin’de ise toplanacak verilerin kullanıcıya açıkça belirtilmesi ve onay alınması şartı bulunuyor. Suni zeka teknolojisi temelli uygulamaların yasaklanması, bu teknolojilerin potansiyelinden tamamen yararlanmamızı engelleyebilir. Bu yüzden tamamen yasaklanmasına karşıyım fakat düzenlemelerin olması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizin bu şekilde bir durumda, uygulamaları /ürünleri/ hizmetleri tamamen yasaklamak yerine suni zekalı araçlara ve hizmetlere ilişkin bir yasal çerçeve oluşturmasının, suni zekanın bizlere sağlayacağı kolaylıklardan da yararlanmamıza daha çok olanak elde edecektir. Bu ve benzeri uygulamaların etik, adil ve güvenli bir halde kullanımını teşvik eden politikalar geliştirilir ise hepimiz için daha yararlı olabileceğini düşünüyorum.”