Dünya’dan en uzakta bulunan insan yapımı vasıta, hemen hemen pes etmiş değil.

NASA’nın 24 milyar kilometre ötemizde bulunan ve evrenin derinliklerine giderek uzaklaşmaya devam eden Voyager 1 uzay aracı, 5 aydır sessizliğini koruyordu. Nihayet mühendisler aracın durumuyla ilgili mühim bilgiler almayı başardı. NASA da bu haberi, mühendislerin araca gönderilmiş olduğu yazılım yamasının işe yaradığını kutladıkları bir fotoğraf paylaşarak duyurdu.

NASA gönderisinde “Vazife ekibi, yaratıcı bir dedektiflik çalışmasının peşinden beş ay sonrasında ilk kez insan yapımı en uzak nesnenin sağlığını ve durumunu denetim edebilecek” dedi.

Sadece gene de öncü uzay aracı Voyager 1 hemen hemen paçayı kurtarmış değil. NASA bir sonraki aşamanın, uzay aracının bilimsel veriler göndermesi bulunduğunu belirtti. Kasım 2023’te süregelen probleminin öncesinde Voyager 1, yıldızlararası uzaydaki ışınım ve Güneş’in Güneş Sistemi’nin ötesine de ulaşan enerji ve partiküllerden oluşan koruyucu “baloncuğu”nun nereye kadar ulaştığıyla ilgili daha ilkin edinilmemiş bilgiler alınıyordu. (Kardeşi olan Voyager 2 ise bu detayları 13 milyar kilometre öteden göndermeye devam ediyor)

Voyager projesinde çalışan bilim insanı Linda Spilker, mevzuyla ilgili şunları söylüyor: “Voyager’ların gönderilmiş olduğu bilimseş veriler, Güneş’ten uzaklaştıkça daha kıymetli hale geliyor, bundan dolayı mümkün olduğunca oldukca sayıda bilim aracını çalışır durumda tutmayı istiyoruz.”

NASA mühendisleri 1976 senesinde bir Voyager aracı üstünde çalışırken.
Fotoğraf: NASA / JPL-Caltech

Her ne kadar NASA, neredeyse her biri 50 yaşına ulaşmak suretiyle olan Voyager araçlarındaki yazılımsal hataları yine yine düzeltiyor olsa da, bu durum kaygı yaratacak kadar uzamıştı. Bu ayın başlangıcında uzay ajansından meydana getirilen açıklamada, yıldızlararası yolculuğuna devam eden aracın, bozulmuş hafıza sebebiyle anlaşılamayan bilgiler gönderdiğini duyurmuştu. Aracın üstünde bulunan bilgisayarlardan uçuş veri alt sisteminin (FDS) artık çalışmayan bir yongası bulunmuş olduğu anlaşılmıştı.

Doğal bu şekilde bir durumda mühendisler istedikleri şeklinde “aracın kaputunu” açamıyorlar. Bundan dolayı Voyager araçlarına herhangi bir veri göndermek 22 saatten fazla sürüyorken, cevap almak da bir o denli sürüyor.

Kısaca bozuk bir çipi yenisiyle değişiklik yapmak mümkün değil. NASA mühendisleri araca, yongaya ilişkin benzersiz kodu öteki yongalarda depolamak için bir sinyal gönderdi. Bu sinyal sonunda işe yaradı.

Peki ya şimdi ne olacak? Voyager mühendisleri, görevin bilimsel verilerinden görevli olan kodu bir başka lokasyona taşıyıp kontrol edecekler.

Eski donanımların üstünde çözülemeyen yazılım problemleri haricinde (hem de bu donanım eskimiş olmasının yanında, yıldızlararası uzayda hareket eden ve araca zarar veren kozmik ışınlara da maruz kalıyor) aracın onu kısıtlayan en büyük faktörü de nükleer yakıtı. Yakıt giderek azalıyor ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bazı bilimsel ekipmanın kapatılması gerekecek. Gene de NASA’nın Voyager aracını 2030’ların ortasına kadar iletişimde dokunabileceği düşünülüyor.

İletişim kesilse bile aracın görevi sonlanmış olmayacak. Voyager araçları üstünde Dünya’mızın öyküsünü, onu bulması mümkün olan dünya dışı canlılara anlatmak için bir tür “süre kapsülü” taşıyor. Voyager’da bulunan bu “kapsül”, içinde Dünya’daki yaşam ve kültürle ilgili ses ve görüntüleri barındıran, 12 inç’lik altın kaplama bir bakır plaktan oluşuyor.

Eğer birileri bu plağı bulup dinlerse içinde Chuck Berry’nin unutulmaz Johnny B. Goode şarkısını ve Türkçe bir sabah selamlamasını da dinlemiş olacak.


Mark Kaufman’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.