Kullanıcı tutma oranları, mobil uygulama dünyasında kullanıcılarla ne kadar etkileşim kurulduğunu ve onların uygulamanızdan ne kadar memnun bulunduğunu gösteren eleştiri bir metriktir. Uygulamanızın 2023’te sanayi standartlarında performans göstermesini ve hatta aşmasını güvence altına almak için endüstrinin son olarak kullanıcı tutma ölçütlerini karşılamak, her zamankinden daha mühim bir yere haiz.

Küresel Kullanıcı Tutma Metrikleri

2021 ve 2022’de mobil uygulamalara olan talebi oldukça hızlandıran pandemi, rekabeti kızıştırmakla beraber kullananların beklentilerini yükseltti ve kullanıcı tutma penceresini oldukça daralttı. Kullanıcı tutma oranlarında yaşanmış olan düşüşün yıl süresince devam etmesi umut ediliyor ve bu da reklamverenler için 2023’te oldukça zor bir durum oluşturacak. 2022’deki uygulama trendlerine baktığımızda kullanıcı tutma oranları 2022’de averaj yüzde 25 olan küresel düşüşe nazaran 1. günde yüzde 1 düşüş gösterdi. 14. gün oranındaki düşüş yüzde 9 ve 30. gündeki düşüş ise yüzde 6 seviyesinde.

1. ve 30. Gün Rakamlarının Önemi

Attribution ve kullanıcı etkileşimini çoğaltmak için bazı kullanıcı tutma ölçütleri belirlemek gerekir. Bunu ölçümlemenin yollarından biri, kurulumdan sonraki 1. gün ve 30. gün benzer biçimde belirli bir süre dilimi içinde uygulamaya geri dönen kullananların sayısının takip edilmesidir. Bu ölçümlemeleri iyi bir halde yorumlayarak uygulamanızın iyileştirilmesi ihtiyaç duyulan noktalarını belirleyebilir ve uygulamanızı kullanıcı gereksinimlerine nazaran daha iyi optimize edebilirsiniz.

1. gün kullanıcı tutma oranı, bir uygulamayı ilk kez indirip cihazlarına kurduktan sonraki gün uygulamaya geri dönen kullanıcı sayısını gösterir ve size kullanıcı etkileşimine dair informasyon veren mühim bir metriktir. 1. günde yüksek bir kullanıcı tutma oranına sahipseniz, kullanıcılar uygulamayı kıymetli buluyor anlama gelir ve büyük olasılıkla kullanmaya devam edeceklerdir. Bu metrik ek olarak pazarlamacıların reklam kampanyalarının ve kullanıcı kazanımı oranlarının bir değerlendirmesini sunmakla beraber, bunlarda gerektiğinde değişim yapmalarının zamanının geldiğini gösterir.

30. gün oranları ise, uygulamayı indirdikten 30 gün sonrasında kullanmaya devam eden kullanıcı sayısını gösterir. Bu metrik, hem geliştiriciler hem de pazarlamacılar için kullanıcı kazanımı ve kullanıcı tutma stratejilerinin ne kadar etkili bulunduğunun bir göstergesidir. Uygulama geliştiricileri ve pazarlamacıları, uygulamanın 30. gündeki kullanıcı tutma oranını sektör sayıları ile karşılaştırarak performanslarını değerlendirebilir ve uygulamanın üstünde daha çok çalışılması ihtiyaç duyulan noktalarını belirleyebilirler.

2023’te Reklamverenler için Sektörlere Bakılırsa Kullanıcı Tutma Oranları

2022’deki 30 günlük kullanıcı tutma oranları fintech ve yaşam seçimi uygulamalarında yüzde 9, sıhhat ve fitness uygulamaları ile beraber toplumsal uygulamalarda yüzde 7 ve oyunlarda yüzde 6 olarak gerçekleşirken, e-ticaret, gezi, yeme/içme ve hyper casual kategorilerinde yüzde 2 ve yüzde 5 içinde değişim gösterdi.

2022’de en yüksek 1. gün kullanıcı tutma oranına haiz sektörler içinde yüzde 29 ile oyunlar, yüzde 26 ile hyper casual, yüzde 24 ile sıhhat ve fitness ve yüzde 23 ile yaşam seçimi ve de toplumsal uygulamalar yer aldı. Bu sektörleri yüzde 19 ile e-ticaret, yüzde 15 ile gezi ve yüzde 12 ile yeme/içme uygulamaları takip etti.

2022’de en yüksek 30. gün kullanıcı tutma oranlarına haiz uygulama kategorilerinin içinde yüzde 9 ile fintech ve yaşam seçimi uygulamaları yer aldı. Sıhhat ve fitness ile beraber toplumsal uygulamalar yüzde 7 ile ikinci sırada geldi. Oyunlar, yüzde 6’lık 30. gün kullanıcı tutma oranıyla üçüncü sırada yer alırken, e-ticaret uygulamaları yüzde 5’lik bir orana sahipti. Öteki taraftan gezi yüzde 4, yeme/içme yüzde 3 ve hyper casual uygulamaları yüzde 2’lik oranlar ile son sırada yer aldı. Hyper casual oyunların haiz olduğu kullanıcı tutma oranının düşük olmasının şaşırtıcı bir durum olmadığını belirtmekte yarar var. Bu düşük oran, hyper casual alanında oyunlar sunan yayıncıların çapraz tanıtıma olabildiğince ehemmiyet vermesi gerektiği anlamına geliyor.

Rekabetin sıkıntılı bir halde yaşandığı bu alanda tüm uygulama pazarlamacılarının içinde bulundukları sektöre dair gelişmeler açısından güncel kalmaları ve kullanıcı yolculuğundaki optimizasyon fırsatlarını belirlemek için hususi KPI’lar belirlemeleri gerekiyor. Bunun için de doğru attribution verileri ve kuvvetli raporlama kabiliyetlerine haiz, güvenilir bir mobil ölçümleme sağlayıcısı (MMP) ile stratejik bir partnerliğe girmeleri gerekiyor. Pazarlamacılar, ellerindeki bu kaynaklardan yararlanarak uygulamalarının kullanıcılara erişme potansiyelini tüm gücüyle ortaya koyabilir ve benzersiz bir başarı yakalayabilirler.